Günümüzde Allah`a ulaşmayı dilemeyerek Rûm-31’e göre şirkte kalanların Allah`ın âyetlerinden sapanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Şirk » Günümüzde Allah`a ulaşmayı dilemeyerek Rûm-31’e göre şirkte kalanların Allah`ın âyetlerinden sapanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Günümüzde Allah`a ulaşmayı dilemeyerek Rûm-31’e göre şirkte kalanların Allah`ın âyetlerinden sapanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Rabbimiz Kasas-87’de: “Sana indirildikten sonra, Allah’ın âyetlerinden sakın seni alıkoymasınlar. Ve Rabbine davet et (yani Allah’a ulaşmaya çağır). Ve sakın müşriklerden olma!” buyuruyor. Efendimiz günümüzde Allah`a ulaşmayı dilemeyerek Rûm-31’e göre şirkte kalanların Allah`ın âyetlerinden sapanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kasas-87:

28/KASAS-87: Ve lâ yasuddunneke an âyâtillâhi ba’de iz unzılet ileyke ved’u ilâ rabbike ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).
Ve Sana indirildikten sonra, Allah’ın âyetlerinden sakın seni alıkoymasınlar. Ve Rabbine davet et (Allah’a ulaşmaya çağır). Ve sakın müşriklerden olma!


ve lâ yasuddunneke: Seni alıkoymasınlar, sana mâni olmasınlar.
an âyâtillâhi: Allah'ın âyetlerinden.
ba’de iz unzılet ileyke: Sana indirildikten sonra. Ya da “Sana âyetler indirildikten sonra Allah'ın âyetlerinden sakın seni alıkoymasınlar.”
ved’u ilâ rabbike: Rabbine davet et.
ve lâ tekûnenne minel muşrikîn: Ve müşriklerden olma.

Öyleyse Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in görevi, Allah'a davet ve böylece müşriklerden olmamak. Rûm Suresi 31. âyet-i kerime:

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


“Allah'a ulaşmayı dile ve böylece O’na, Allah'a karşı takva sahibi ol ve namaz kıl ve müşriklerden olma.”

Müşriklerden olmamanın 1 tane yolu var: Allah'a ulaşmayı dilemek. Puta tapmamak da müşrik olmadığını gösterir kişinin ama o açık şirktir. Aslında insanların hepsi Allah'a ulaşmayı dilemedikçe şirktedirler. Neden şirktedirler? Çünkü Allahû Tealâ diyor ki:

45/CÂSİYE-23: E fe raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveten, fe men yehdîhi min ba’dillâhi, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?


“Onlar ki hevalarını kendilerine ilâh edinmişlerdir.”

Ne yapmışlardır? Allah'ı bir tarafa bırakmışlardır; hevalarını, nefslerinin âfetlerini kendilerine ilâh edinmişlerdir. Her diledikleri noktada emrine itaat edilmesi lâzımgelen Rab mevkiinden Allah'ı indirmişlerdir; nefslerinin afetini oraya koymuşlardır. Hangi konuda Allah'ın bir emrine itaat etmeyeceklerse veya bir yasağını yasak olmasına rağmen işleyeceklerse orada nefslerinin o afeti yani hevaları devreye girmiştir. Onlar hevalarını kendilerine ilâh edinmişlerdir. İşte onların Allahû Tealâ ilimleri üzere dalâlette kaldığını söylüyor Câsiye-23’te. Bu insanlar, hevalarını kendilerine ilâh edinenler, heva ilâh edildiği cihetle bir şirk olayı oluşuyor. Ve şirkten kurtulabilenler sadece Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir.

Benzer konular